bağırmak

Turkish

Etymology

From Ottoman Turkish بغرمق, باغرمق (bağırmak), from Proto-Oghuz [Term?] (*bakır-), from Proto-Turkic [Term?] (*barkır-). Onomatopoeic.

Pronunciation

• Audio:

  (file)

Verb

bağırmak (third-person singular simple present bağırır)

1. to shout (shout loudly)

Conjugation

Conjugation of bağırmak (aorist in -V⁴r)

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			bağırmak
impersonal participle	imperfective		bağıran
	perfective		bağırmış
	prospective		bağıracak
personal participle	non-prospective		bağırtığım	bağırtığın	bağırtığı	bağırtığımız	bağırtığınız	bağırtıkları
	prospective		bağıracağım	bağıracağın	bağıracağı	bağıracağımız	bağıracağınız	bağıracakları
verbal noun			bağırma
way of doing			bağırış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağırırım	bağırırsın	bağırır	bağırırız	bağırırsınız	bağırırlar
		imperfective	bağırıyorum	bağırıyorsun	bağırıyor	bağırıyoruz	bağırıyorsunuz	bağırıyorlar
	past	perfective	bağırtım	bağırtın	bağırtı	bağırtık	bağırtınız	bağırtılar
		imperfective	bağırıyordum	bağırıyordun	bağırıyordu	bağırıyorduk	bağırıyordunuz	bağırıyorlardı (or bağırıyordular)
	future		bağıracağım	bağıracaksın	bağıracak	bağıracağız	bağıracaksınız	bağıracaklar
inferential	perfective		bağırmışım	bağırmışsın	bağırmış	bağırmışız	bağırmışsınız	bağırmışlar
	aorist		bağırırmışım	bağırırmışsın	bağırırmış	bağırırmışız	bağırırmışsınız	bağırırlarmış (or bağırırmışlar)
	imperfective		bağırıyormuşum	bağırıyormuşsun	bağırıyormuş	bağırıyormuşuz	bağırıyormuşsunuz	bağırıyorlarmış
conditional	simple		bağırsam	bağırsan	bağırsa	bağırsak	bağırsanız	bağırsalar
	perfective		bağırsaydım	bağırsaydın	bağırsaydı	bağırsaydık	bağırsaydınız	bağırsaydılar
optative			bağırayım	bağırasın	bağıra	bağıralım	bağırasınız	bağıralar
progressive			bağırmaktayım	bağırmaktasın	bağırmakta	bağırmaktayız	bağırmaktasınız	bağırmaktalar
necessitative			bağırmalıyım	bağırmalısın	bağırmalı	bağırmalıyız	bağırmalısınız	bağırmalılar
imperative				bağır	bağırsın		bağırın	bağırsınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağırır mıyım?	bağırır mısın?	bağırır mı?	bağırır mıyız?	bağırır mısınız?	bağırırlar mı?
		imperfective	bağırıyor muyum?	bağırıyor musun?	bağırıyor mu?	bağırıyor muyuz?	bağırıyor musunuz?	bağırıyorlar mı?
	past	perfective	bağırtım mı?	bağırtın mı?	bağırtı mı?	bağırtık mı?	bağırtınız mı?	bağırtılar mı?
		imperfective	bağırıyor muydum?	bağırıyor muydun?	bağırıyor muydu?	bağırıyor muyduk?	bağırıyor muydunuz?	bağırıyorlar mıydı?
	future		bağıracak mıyım?	bağıracak mısın?	bağıracak mı?	bağıracak mıyız?	bağıracak mısınız?	bağıracaklar mı?
inferential	perfective		bağırmış mıyım?	bağırmış mısın?	bağırmış mı?	bağırmış mıyız?	bağırmış mısınız?	bağırmışlar mı?
	aorist		bağırır mıymışım?	bağırır mıymışsın?	bağırır mıymış?	bağırır mıymışız?	bağırır mıymışsınız?	bağırırlar mıymış?
	imperfective		bağırıyor muymuşum?	bağırıyor muymuşsun?	bağırıyor muymuş?	bağırıyor muymuşuz?	bağırıyor muymuşsunuz?	bağırıyorlar mıymış?
conditional	simple		bağırsam mı?	bağırsan mı?	bağırsa mı?	bağırsak mı?	bağırsanız mı?	bağırsalar mı?
	perfective		bağırsa mıydım?	bağırsa mıydın?	bağırsa mıydı?	bağırsa mıydık?	bağırsa mıydınız?	bağırsalar mıydı?
progressive			bağırmakta mıyım?	bağırmakta mısın?	bağırmakta mı?	bağırmakta mıyız?	bağırmakta mısınız?	bağırmaktalar mı?
necessitative			bağırmalı mıyım?	bağırmalı mısın?	bağırmalı mı?	bağırmalı mıyız?	bağırmalı mısınız?	bağırmalılar mı?
Negative declarative
infinitive			bağırmamak
impersonal participle	imperfective		bağırmayan
	perfective		bağırmamış
	prospective		bağırmayacak
personal participle	non-prospective		bağırmadığım	bağırmadığın	bağırmadığı	bağırmadığımız	bağırmadığınız	bağırmadıkları
	prospective		bağırmayacağım	bağırmayacağın	bağırmayacağı	bağırmayacağımız	bağırmayacağınız	bağırmayacakları
verbal noun			bağırmama
way of doing			bağırmayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağırmam	bağırmazsın	bağırmaz	bağırmayız	bağırmazsınız	bağırmazlar
		imperfective	bağırmıyorum	bağırmıyorsun	bağırmıyor	bağırmıyoruz	bağırmıyorsunuz	bağırmıyorlar
	past	perfective	bağırmadım	bağırmadın	bağırmadı	bağırmadık	bağırmadınız	bağırmadılar
		imperfective	bağırmıyordum	bağırmıyordun	bağırmıyordu	bağırmıyorduk	bağırmıyordunuz	bağırmıyorlardı
	future		bağırmayacağım	bağırmayacaksın	bağırmayacak	bağırmayacağız	bağırmayacaksınız	bağırmayacaklar
inferential	perfective		bağırmamışım	bağırmamışsın	bağırmamış	bağırmamışız	bağırmamışsınız	bağırmamışlar
	aorist		bağırmazmışım	bağırmazmışsın	bağırmazmış	bağırmazmışız	bağırmazmışsınız	bağırmazlarmış
	imperfective		bağırmıyormuşum	bağırmıyormuşsun	bağırmıyormuş	bağırmıyormuşuz	bağırmıyormuşsunuz	bağırmıyorlarmış
conditional	simple		bağırmasam	bağırmasan	bağırmasa	bağırmasak	bağırmasanız	bağırmasalar
	perfective		bağırmasaydım	bağırmasaydın	bağırmasaydı	bağırmasaydık	bağırmasaydınız	bağırmasaydılar
optative			bağırmayayım	bağırmayasın	bağırmaya	bağırmayalım	bağırmayasınız	bağırmayalar
progressive			bağırmamaktayım	bağırmamaktasın	bağırmamakta	bağırmamaktayız	bağırmamaktasınız	bağırmamaktalar
necessitative			bağırmamalıyım	bağırmamalısın	bağırmamalı	bağırmamalıyız	bağırmamalısınız	bağırmamalılar
imperative				bağırma	bağırmasın		bağırmayın	bağırmasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	bağırmaz mıyım?	bağırmaz mısın?	bağırmaz mı?	bağırmaz mıyız?	bağırmaz mısınız?	bağırmazlar mı?
		imperfective	bağırmıyor muyum?	bağırmıyor musun?	bağırmıyor mu?	bağırmıyor muyuz?	bağırmıyor musunuz?	bağırmıyorlar mı?
	past	perfective	bağırmadım mı?	bağırmadın mı?	bağırmadı mı?	bağırmadık mı?	bağırmadınız mı?	bağırmadılar mı?
		imperfective	bağırmıyor muydum?	bağırmıyor muydun?	bağırmıyor muydu?	bağırmıyor muyduk?	bağırmıyor muydunuz?	bağırmıyorlar mıydı?
	future		bağırmayacak mıyım?	bağırmayacak mısın?	bağırmayacak mı?	bağırmayacak mıyız?	bağırmayacak mısınız?	bağırmayacaklar mı?
inferential	perfective		bağırmamış mıyım?	bağırmamış mısın?	bağırmamış mı?	bağırmamış mıyız?	bağırmamış mısınız?	bağırmamışlar mı?
	aorist		bağırmaz mıymışım?	bağırmaz mıymışsın?	bağırmaz mıymış?	bağırmaz mıymışız?	bağırmaz mıymışsınız?	bağırmazlar mıymış?
	imperfective		bağırmıyor muymuşum?	bağırmıyor muymuşsun?	bağırmıyor muymuş?	bağırmıyor muymuşuz?	bağırmıyor muymuşsunuz?	bağırmıyorlar mıymış?
conditional	simple		bağırmasam mı?	bağırmasan mı?	bağırmasa mı?	bağırmasak mı?	bağırmasanız mı?	bağırmasalar mı?
	perfective		bağırmasa mıydım?	bağırmasa mıydın?	bağırmasa mıydı?	bağırmasa mıydık?	bağırmasa mıydınız?	bağırmasalar mıydı?
progressive			bağırmamakta mıyım?	bağırmamakta mısın?	bağırmamakta mı?	bağırmamakta mıyız?	bağırmamakta mısınız?	bağırmamaktalar mı?
necessitative			bağırmamalı mıyım?	bağırmamalı mısın?	bağırmamalı mı?	bağırmamalı mıyız?	bağırmamalı mısınız?	bağırmamalılar mı?

Derived terms

• bağırışmak