eğreti

Turkish

Alternative forms

• iğreti (superseded spelling)

Etymology

Inherited from Ottoman Turkish اكرتی, or ایرتی (eyreti, iyreti, “temporary, makeshift”) from Arabic إِعارة (ʔiʕāra, “lending, loan”) with ـِيّ (-iyy, nisba suffix).

Pronunciation

• IPA^(key): /eɰ.ɾeˈti/, /eːɾeˈti/
• Hyphenation: eğ‧re‧ti

Adjective

eğreti

1. Not permanent; temporary, used temporarily in place of another thing.

   Synonyms: geçici, (dated) muvakkat

   Antonyms: kalıcı, temelli, daimî

2. Taken to be returned later.

   Synonym: emanet

3. Improperly or poorly placed or settled.

   Synonym: emanet

4. artificial, prosthetic

   Synonyms: takma, protez

5. vague, semiclear

   Synonyms: belli belirsiz, hayal meyal

6. Not going well together, ill-fitting.

Declension

predicative forms of eğreti

present tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I am)	eğretiyim	eğreti miyim?	eğreti değilim	eğreti değil miyim?
sen (you are)	eğretisin	eğreti misin?	eğreti değilsin	eğreti değil misin?
o (he/she/it is)	eğreti / eğretidir	eğreti mi?	eğreti değil	eğreti değil mi?
biz (we are)	eğretiyiz	eğreti miyiz?	eğreti değiliz	eğreti değil miyiz?
siz (you are)	eğretisiniz	eğreti misiniz?	eğreti değilsiniz	eğreti değil misiniz?
onlar (they are)	eğreti(ler)	eğreti(ler) mi?	eğreti değil(ler)	eğreti değiller mi?
past tense
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	eğretiydim	eğreti miydim?	eğreti değildim	eğreti değil miydim?
sen (you were)	eğretiydin	eğreti miydin?	eğreti değildin	eğreti değil miydin?
o (he/she/it was)	eğretiydi	eğreti miydi?	eğreti değildi	eğreti değil miydi?
biz (we were)	eğretiydik	eğreti miydik?	eğreti değildik	eğreti değil miydik?
siz (you were)	eğretiydiniz	eğreti miydiniz?	eğreti değildiniz	eğreti değil miydiniz?
onlar (they were)	eğretiydiler	eğreti miydiler?	eğreti değildi(ler) / değillerdi	eğreti değil miydiler?
indirect past
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (I was)	eğretiymişim	eğreti miymişim?	eğreti değilmişim	eğreti değil miymişim?
sen (you were)	eğretiymişsin	eğreti miymişsin?	eğreti değilmişsin	eğreti değil miymişsin?
o (he/she/it was)	eğretiymiş	eğreti miymiş?	eğreti değilmiş	eğreti değil miymiş?
biz (we were)	eğretiymişiz	eğreti miymişiz?	eğreti değilmişiz	eğreti değil miymişiz?
siz (you were)	eğretiymişsiniz	eğreti miymişsiniz?	eğreti değilmişsiniz	eğreti değil miymişsiniz?
onlar (they were)	eğretiymişler	eğreti miymişler?	eğreti değilmiş(ler) / değillermiş	eğreti değil miymişler?
conditional
	positive, declarative	positive, interrogative	negative, declarative	negative, interrogative
ben (if I)	eğretiysem	eğreti miysem?	eğreti değilsem	eğreti değil miysem?
sen (if you)	eğretiysen	eğreti miysen?	eğreti değilsen	eğreti değil miysen?
o (if he/she/it)	eğretiyse	eğreti miyse?	eğreti değilse	eğreti değil miyse?
biz (if we)	eğretiysek	eğreti miysek?	eğreti değilsek	eğreti değil miysek?
siz (if you)	eğretiyseniz	eğreti miyseniz?	eğreti değilseniz	eğreti değil miyseniz?
onlar (if they)	eğretiyseler	eğreti miyseler?	eğreti değilseler / değillerse	eğreti değil miyseler?

Adverb

eğreti

1. temporarily
2. In a poorly placed or settled manner.

   Synonym: emaneten

3. In a careless or slipshod manner.

   Synonyms: üstünkörü, gelişigüzel, baştan savma, öylesine

Derived terms

• eğreti almak
• eğreti oturmak
• eğreti vermek
• eğretilemek
• eğretilik
• eğretiye almak

 

Related terms

• ariyet
• avarya
• istiare
• müstear

 

Further reading

• “eğreti”, in Turkish dictionaries, Türk Dil Kurumu
• Çağbayır, Yaşar (2007) “eğreti”, in Ötüken Türkçe Sözlük (in Turkish), Istanbul: Ötüken Neşriyat, page 1382