fortlamak

Turkish

Etymology

From French frotter (“rub, polish”).

Verb

fortlamak (third-person singular simple present fortlar)

1. (slang) to frot

Conjugation

Conjugation of fortlamak

Note: Actual conjugations can be more complex than tables below. Compound forms with the auxiliary olmak not shown. See also Appendix:Turkish suffixes#Verbs.

Positive declarative
infinitive			fortlamak
impersonal participle	imperfective		fortlayan
	perfective		fortlamış
	prospective		fortlayacak
personal participle	non-prospective		fortladığım	fortladığın	fortladığı	fortladığımız	fortladığınız	fortladıkları
	prospective		fortlayacağım	fortlayacağın	fortlayacağı	fortlayacağımız	fortlayacağınız	fortlayacakları
verbal noun			fortlama
way of doing			fortlayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	fortlarım	fortlarsın	fortlar	fortlarız	fortlarsınız	fortlarlar
		imperfective	fortlıyorum	fortlıyorsun	fortlıyor	fortlıyoruz	fortlıyorsunuz	fortlıyorlar
	past	perfective	fortladım	fortladın	fortladı	fortladık	fortladınız	fortladılar
		imperfective	fortlıyordum	fortlıyordun	fortlıyordu	fortlıyorduk	fortlıyordunuz	fortlıyorlardı
	future		fortlayacağım	fortlayacaksın	fortlayacak	fortlayacağız	fortlayacaksınız	fortlayacaklar
inferential	perfective		fortlamışım	fortlamışsın	fortlamış	fortlamışız	fortlamışsınız	fortlamışlar
	aorist		fortlarmışım	fortlarmışsın	fortlarmış	fortlarmışız	fortlarmışsınız	fortlarmışlar
	imperfective		fortlıyormuşum	fortlıyormuşsun	fortlıyormuş	fortlıyormuşuz	fortlıyormuşsunuz	fortlıyormuşlar
conditional	simple		fortlasam	fortlasan	fortlasa	fortlasak	fortlasanız	fortlasalar
	perfective		fortlasaydım	fortlasaydın	fortlasaydı	fortlasaydık	fortlasaydınız	fortlasaydılar
optative			fortlayayım	fortlayasın	fortlaya	fortlayalım	fortlayasınız	fortlayalar
progressive			fortlamaktayım	fortlamaktasın	fortlamakta	fortlamaktayız	fortlamaktasınız	fortlamaktalar
necessitative			fortlamalıyım	fortlamalısın	fortlamalı	fortlamalıyız	fortlamalısınız	fortlamalılar
imperative				fortla	fortlasın		fortlayın	fortlasınlar
Positive interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	fortlar mıyım?	fortlar mısın?	fortlar mı?	fortlar mıyız?	fortlar mısınız?	fortlarlar mı?
		imperfective	fortlıyor muyum?	fortlıyor musun?	fortlıyor mu?	fortlıyor muyuz?	fortlıyor musunuz?	fortlıyorlar mı?
	past	perfective	fortladım mı?	fortladın mı?	fortladı mı?	fortladık mı?	fortladınız mı?	fortladılar mı?
		imperfective	fortlıyor muydum?	fortlıyor muydun?	fortlıyor muydu?	fortlıyor muyduk?	fortlıyor muydunuz?	fortlıyorlar mıydı?
	future		fortlayacak mıyım?	fortlayacak mısın?	fortlayacak mı?	fortlayacak mıyız?	fortlayacak mısınız?	fortlayacaklar mı?
inferential	perfective		fortlamış mıyım?	fortlamış mısın?	fortlamış mı?	fortlamış mıyız?	fortlamış mısınız?	fortlamışlar mı?
	aorist		fortlar mıymışım?	fortlar mıymışsın?	fortlar mıymış?	fortlar mıymışız?	fortlar mıymışsınız?	fortlarlar mıymış?
	imperfective		fortlıyor muymuşum?	fortlıyor muymuşsun?	fortlıyor muymuş?	fortlıyor muymuşuz?	fortlıyor muymuşsunuz?	fortlıyorlar mıymış?
conditional	simple		fortlasam mı?	fortlasan mı?	fortlasa mı?	fortlasak mı?	fortlasanız mı?	fortlasalar mı?
	perfective		fortlasa mıydım?	fortlasa mıydın?	fortlasa mıydı?	fortlasa mıydık?	fortlasa mıydınız?	fortlasalar mıydı?
progressive			fortlamakta mıyım?	fortlamakta mısın?	fortlamakta mı?	fortlamakta mıyız?	fortlamakta mısınız?	fortlamaktalar mı?
necessitative			fortlamalı mıyım?	fortlamalı mısın?	fortlamalı mı?	fortlamalı mıyız?	fortlamalı mısınız?	fortlamalılar mı?
Negative declarative
infinitive			fortlamamak
impersonal participle	imperfective		fortlamayan
	perfective		fortlamamış
	prospective		fortlamayacak
personal participle	non-prospective		fortlamadığım	fortlamadığın	fortlamadığı	fortlamadığımız	fortlamadığınız	fortlamadıkları
	prospective		fortlamayacağım	fortlamayacağın	fortlamayacağı	fortlamayacağımız	fortlamayacağınız	fortlamayacakları
verbal noun			fortlamama
way of doing			fortlamayış
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	fortlamam	fortlamazsın	fortlamaz	fortlamayız	fortlamazsınız	fortlamazlar
		imperfective	fortlamıyorum	fortlamıyorsun	fortlamıyor	fortlamıyoruz	fortlamıyorsunuz	fortlamıyorlar
	past	perfective	fortlamadım	fortlamadın	fortlamadı	fortlamadık	fortlamadınız	fortlamadılar
		imperfective	fortlamıyordum	fortlamıyordun	fortlamıyordu	fortlamıyorduk	fortlamıyordunuz	fortlamıyordular
	future		fortlamayacağım	fortlamayacaksın	fortlamayacak	fortlamayacağız	fortlamayacaksınız	fortlamayacaklar
inferential	perfective		fortlamamışım	fortlamamışsın	fortlamamış	fortlamamışız	fortlamamışsınız	fortlamamışlar
	aorist		fortlamazmışım	fortlamazmışsın	fortlamazmış	fortlamazmışız	fortlamazmışsınız	fortlamazmışlar
	imperfective		fortlamıyormuşum	fortlamıyormuşsun	fortlamıyormuş	fortlamıyormuşuz	fortlamıyormuşsunuz	fortlamıyormuşlar
conditional	simple		fortlamasam	fortlamasan	fortlamasa	fortlamasak	fortlamasanız	fortlamasalar
	perfective		fortlamasaydım	fortlamasaydın	fortlamasaydı	fortlamasaydık	fortlamasaydınız	fortlamasaydılar
optative			fortlamayayım	fortlamayasın	fortlamaya	fortlamayalım	fortlamayasınız	fortlamayalar
progressive			fortlamamaktayım	fortlamamaktasın	fortlamamakta	fortlamamaktayız	fortlamamaktasınız	fortlamamaktalar
necessitative			fortlamamalıyım	fortlamamalısın	fortlamamalı	fortlamamalıyız	fortlamamalısınız	fortlamamalılar
imperative				fortlama	fortlamasın		fortlamayın	fortlamasınlar
Negative interrogative
			singular			plural
			1st person	2nd person	3rd person	1st person	2nd person	3rd person
			ben	sen	o	biz	siz	onlar
indicative	present	aorist	fortlamaz mıyım?	fortlamaz mısın?	fortlamaz mı?	fortlamaz mıyız?	fortlamaz mısınız?	fortlamazlar mı?
		imperfective	fortlamıyor muyum?	fortlamıyor musun?	fortlamıyor mu?	fortlamıyor muyuz?	fortlamıyor musunuz?	fortlamıyorlar mı?
	past	perfective	fortlamadım mı?	fortlamadın mı?	fortlamadı mı?	fortlamadık mı?	fortlamadınız mı?	fortlamadılar mı?
		imperfective	fortlamıyor muydum?	fortlamıyor muydun?	fortlamıyor muydu?	fortlamıyor muyduk?	fortlamıyor muydunuz?	fortlamıyorlar mıydı?
	future		fortlamayacak mıyım?	fortlamayacak mısın?	fortlamayacak mı?	fortlamayacak mıyız?	fortlamayacak mısınız?	fortlamayacaklar mı?
inferential	perfective		fortlamamış mıyım?	fortlamamış mısın?	fortlamamış mı?	fortlamamış mıyız?	fortlamamış mısınız?	fortlamamışlar mı?
	aorist		fortlamaz mıymışım?	fortlamaz mıymışsın?	fortlamaz mıymış?	fortlamaz mıymışız?	fortlamaz mıymışsınız?	fortlamazlar mıymış?
	imperfective		fortlamıyor muymuşum?	fortlamıyor muymuşsun?	fortlamıyor muymuş?	fortlamıyor muymuşuz?	fortlamıyor muymuşsunuz?	fortlamıyorlar mıymış?
conditional	simple		fortlamasam mı?	fortlamasan mı?	fortlamasa mı?	fortlamasak mı?	fortlamasanız mı?	fortlamasalar mı?
	perfective		fortlamasa mıydım?	fortlamasa mıydın?	fortlamasa mıydı?	fortlamasa mıydık?	fortlamasa mıydınız?	fortlamasalar mıydı?
progressive			fortlamamakta mıyım?	fortlamamakta mısın?	fortlamamakta mı?	fortlamamakta mıyız?	fortlamamakta mısınız?	fortlamamaktalar mı?
necessitative			fortlamamalı mıyım?	fortlamamalı mısın?	fortlamamalı mı?	fortlamamalı mıyız?	fortlamamalı mısınız?	fortlamamalılar mı?

Synonyms

• kerkinmek, dayamak, sürttürmek

Derived terms

• fortçu
• fortçuluk